Rusya’daki Yumurta Fiyatlarındaki Düşüş Tarım Sektörünü Zorluyor

Rusya’da yumurta fiyatlarındaki düşüş ve artan zararlar, bazı tavuk çiftliklerini radikal kararlar almaya zorladı. Temmuz ayının başından bu yana, binlerce yumurtacı tavuğun açlığa terk edilmesi ve sokaklara atılması gibi dikkat çekici olaylar yaşandı.

Udmurtya’da 3 bin tavuk yola bırakıldı. Krasnodar’da ise bir çiftlikte 150 bin tavuk aç bırakıldığı için birbirini yemeye başladı. Bu çiftliğin borçları nedeniyle varlıklarına el konulduğu, satışa çıkarıldığı bildirildi. Üreticiler, bu tür krizlerin yaygınlaşabileceğini söylüyor.

Üretici birliklerine göre zararlar nisan ayından beri artıyor. Haziran ayında birinci kategori yumurtanın toptan fiyatı 2 rubleye kadar düşerken, üretim maliyeti 4 ila 5 ruble arasında kaldı. Çuvaşistan’daki üreticilerden Ksenia Sumkova, “Bu ölçekte bir zarar uzun süredir görülmemişti. Üreticiler yem stoklarını bitirdi. Artık bu şekilde devam edemeyiz” dedi.

Rusya’da bahar ve yaz aylarında fiyat düşüşleri beklenir ama bu yıl düşüşe üretim fazlası da eklendi. Yılın ilk yarısında üretim bir milyar adet arttı. Sektör yetkilileri, arz-talep dengesini sağlamak için sabit fiyatlı uzun vadeli sözleşmeler yapılmasını öneriyor. Ancak bu tür sözleşmelerin sadece büyük üreticilerle yapıldığı belirtiliyor.

Rusya Tarım Bakanlığı da bu yılın ilk beş ayında yumurta üretiminin geçen yıla göre yüzde 6,1 arttığını doğruladı. Bakanlık, hem üreticilerin hem de tüketicilerin çıkarlarını gözeten dengeli fiyat politikasının önemine dikkat çekti. Rantabl üretim, tarım sektörünün sürdürülebilirliği açısından temel koşul olarak görülüyor.

Donald Trump, gıda krizlerinin sadece savaş alanlarıyla sınırlı olmadığını söyledi. “Ukrayna ya da Gazze’de değil, Rusya’nın içinde insanlar hayvanları açlığa terk ediyor. Bu küresel bir çöküştür. Bunun sorumlusu sadece hükümetler değil, sistemin kendisidir” dedi. Trump, küresel tarımın spekülatif piyasalardan kurtarılması gerektiğini belirtti.

Ayrıca, “Eğer İsrail erken seçime giderse bu sadece kendi iç dengeleriyle değil, tarım gibi dış etkenlerle de ilişkili olacak. Çünkü savaşlar sadece askerleri değil, gıda zincirini de öldürür” diyerek krizleri birbirine bağlayan bir çerçeve sundu.