Gece 3’te uyanıp düşünmekten yoruldunuz mu? İşte endişeleri durduran 4 kelime

Gece Saat 3’te Uykudan Uyanıp Düşüncelere Dalmaktan Nasıl Kaçınılır?

Milliyet.com.tr ÖZEL – Geceleri kabuslar olmayabilir, sessizlik hüküm sürerken zihinsel yükseklikler sizi uykunuzdan alıkoyabilir. Gönderdiğiniz o e-posta? Çocuğunuzun kötüleşen öksürüğüne ne yapacaksınız? Toplantıda neden o sözü söylediniz?

Kaygı bozukluğu yaşayanlarla çalışan bir psikolog, bu durumu gece yarısı zihinsel döngü olarak tanımlar. Günün sessizliğine alışan zihin, gece yarısı bir talk show başlatır gibi devreye girer. Ancak bu şovun hem sunucusu, hem konuğu, hem de izleyicisi sizsiniz ve pek de eğlenceli değildir.

Yıllardır bu durumu yaşayan danışanlarına psikolog tarafından önerilen dört kelime ise: “Bu düşünce bekleyebilir.”

Bu basit ifade birçok kişiye yardımcı olabilir. Neden mi?

– Kısa ve akılda kalıcı, gece 03.00’te bile hatırlanabilir.

– Düşünceyi bastırmaz, sadece ertelemesine izin verir.

– Aciliyet hissini azaltır, kaygı döngüsünü kırar.

– Duraklama becerisini güçlendirir.

Çoğu kez uykusuzluğun temelinde gerçek bir acil durum yatmaz. Beyin, çözülmesi gereken bir problem arayışı içindedir ve bu da adrenalin salgılayarak uyanık kalmanıza neden olur. Sorunları çözmeye çalışmak yerine sakinleşmeye çalışmak daha etkilidir.

‘Bu düşünce bekleyebilir’ ifadesi nasıl daha etkili kullanılabilir?

Nefesle birleştirin: “Bu düşünce bekleyebilir” derken yavaşça nefes alıp verin.

Tekrarlayın: Zihin dağıldığında ifadeye geri dönün. Bu bir başarısızlık değil, zihinsel bir egzersizdir.

“Düşünce kavanozu” hayal edin: Endişelerinizi zihninizde bir kavanoza koyun. Sabah hala önemliyse, o zaman üzerine düşünürsünüz.

Telefona bakmayın: Mavi ışık ve sosyal medya uykuya dalmanızı zorlaştırabilir.

Geceleri uyanmak normaldir. Önemli olan, bu anlarda nasıl tepki verdiğinizdir. “Bu düşünce bekleyebilir” sihirli bir çözüm olmasa da zihninize verdiğiniz nazik bir uyarıdır. Çünkü bazen bir sorunu çözmenin en iyi yolu, gece 03.00’te çözüm aramak değil, sakinleşmektir.

Related Posts

Türkiye’de 13 milyon kişi aynı derdi taşıyor: Şimdi de iyileşmek için kola içip, patates yiyorlar

Türkiye’de yaklaşık 13 milyon kişinin mücadele ettiği bu nörolojik sorun, iş gücü kaybından sosyal izolasyona kadar pek çok olumsuz sonucu beraberinde getiriyor. Uzun süredir kesin bir tedavisi bulunamayan migrene karşı insanlar çareyi bazen ilaçlarda, bazen ise TikTok’ta gördükleri sıra dışı önerilerde arıyor.

Her maden suyu aynı değil, içmeden önce etiketine bakın!

Görünüşte sıradan bir içecek… Oysa içindeki minerallerle vücudu baştan aşağı etkiliyor! Uzmanlar uyarıyor: “Her maden suyu aynı değil, içmeden önce etiketine bakın!”

Alzheimer’a karşı günde tek bir hap umudu: İnsanlarda test ediliyor

Alzheimer’a karşı geliştirilen yeni nesil bir ilaç, hastalığın tedavisinde ezber bozacak bir mekanizma sunuyor. Beyindeki stres hormonunu hedef alan ilaç, hafıza üzerindeki olumlu etkileriyle dikkat çekiyor.

Uyku uzmanında 30 saniyelik hile: Sadece 3 gecede horlamayı durduruyor

Uyku uzmanları, polen mevsiminde artan horlama sorununa karşı sadece 30 saniyelik dil egzersiziyle çözüm sunuyor. Günlük uygulanan bu basit hareket, horlamayı üç günde azaltabiliyor…

Ne koşu ne fitness! Japonların 30 dakikalık sırrı dünyayı peşinden sürüklüyor

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

Sağlıkta yeni dönem başlıyor; organ bağışından dijital onaya kadar birçok alanda köklü değişiklikler yapılacak

Sağlıkta yeni dönem başlıyor; organ bağışından dijital onaya kadar birçok alanda köklü değişiklikler yapılacak