“`html
Gazze İnsani Yardım Vakfı ve Hakkında Yükselen İddialar
İsrail ile ABD’nin desteklediği Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın (GHF) eski bir sözleşmeli güvenlik çalışanı, BBC ile yaptığı röportajda, iş arkadaşlarının aç kalan Filistinli vatandaşlara ateş açtıklarına şahit olduğunu aktardı. Ateşin makineli tüfekten geldiğini de eskiden çalışanı belirtti.
GHF, yapılan bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu öne sürdü ve dağıtım merkezlerinde hiçbir sivilin zarar görmediğini belirtildi. Ancak, Birleşmiş Milletler ve yerel sağlık çalışanları, GHF faaliyetlerine başlamasından bu yana, İsrail güçlerinin yardım için gelen 400’den fazla Filistinliyi öldürdüğünü ifade ediyor. İsrail ise, yeni dağıtım sisteminin Hamas’a yardım gitmesini engellediğini savunuyor.
Güvenlik Ekibinin Tavırları ve Yorumlar
İsminin gizli tutulmasını talep eden eski güvenlik görevlisi, “Bir Filistinli adam yere düştü ve güvenlik elemanları, ‘Vay canına, sanırım birisini yakaladın’ diye güldü” ifadelerini kullandı.
Bu eski çalışan, hazırlamış olduğu raporun GHF yöneticileri tarafından “bir tesadüf” olarak değerlendirilip göz ardı edildiğini ve Filistinli kişinin “yorgun ya da bayılmış” olabileceği iddialarını dile getirdi.
GHF, bu iddiaları dile getiren kişinin “uygunsuz davranışları nedeniyle işten çıkarılmış bir eski çalışan” olduğunu öne sürdü; ancak eski çalışan, bunun doğru olmadığını ileri sürdü. Ayrıldıktan sonra iki hafta boyunca maaşına devam ettiğini kanıtlayan belgeler sundu.
GHF’nin dört dağıtım noktasında görev yapmış bu kişi, izinsiz ateş açma kültüründen ve şüphelendikleri durumlarda ateş açma talimatından bahsetti. Bir ekip liderinin “Eğer tehdit altında hissediyorsanız, ateş edin” dediğini ifade etti.
Eski çalışan, bu çatışma ortamında, “Gazze’ye girdik, kurallar yok; ne istersen yap” anlayışının hâkim olduğunu söyledi. Ayrıca, “Eğer bir Filistinli, yardım alanından uzaklaşıyor ve düşmanca bir davranış sergilemiyorsa, onlara ateş açmak doğru bir hareket değil ve suç teşkil eden bir ihmal durumudur” şeklinde konuştu.
BBC ile paylaşılan bilgilerde her yardım merkezinin bölgedeki faaliyetlerinin izlenebileceği CCTV kameralarının olduğu belirtilirken, GHF’nin kimsenin zarar görmediğine dair iddialarının “tamamıyla yalan” olduğunu ifade etti.
GHF, BBC’ye yollanan görüntülerdeki silah seslerinin İsrail askerlerinden geldiğini savundu.
Eski güvenlik çalışanı, takım liderlerinin Gazzelilere “zombi sürüleri” diyerek insanları değersiz gördüğünü belirtti.
Ayrıca, Filistinlilerin GHF sahalarında başka şekillerde de zarar gördüklerini ve bazı yaralanma olaylarına tanık olduğunu kaydetti. Bir olayda, bir adamın yüzünde mermi varken, bir kadının da yanlışlıkla atılan bir bomba parçasıyla yaralandığını söyledi:
“Bu metal parça kafasına çarptı, yere düştü. Durumunun ne olduğunu bilmemekteyim; ama kesinlikle baygın ve tamamen hareketsizdi.” diye ekledi.
Bu habere Gidi Kleiman ve Samantha Granville katkıda bulunmuştur.
GHF ve Tartışmalı Faaliyetleri
Dünyanın önde gelen 130’dan fazla yardım kuruluşu, 30 Haziran’da GHF’nin kapatılması için çağrıda bulundu. Oxfam, Save the Children ve Uluslararası Af Örgütü gibi önemli kuruluşlar, İsrail güçleri ve silahlı grupların, yardıma muhtaç Filistinlilere sürekli ateş açtığını öne sürdü.
İsrail hükümeti, askerlerinin yardım alanlarına bilinçli olarak ateş açmadığını ve GHF’nin Hamas müdahalesi olmadan doğrudan yardımları ulaştırdığını savunuyor.
GHF’nin Gazze’de faaliyete geçmesiyle birlikte, günlük olarak İsrail güçlerinin yardım dağıtım alanlarında Filistinlilerin hayatını kaybettiğine dair haberler gelmektedir. Sağlık çalışanları, görgü tanıkları ve Gazze Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki açıklamaları dikkat çekiyor.
İsrailli yetkililer ise bu iddiaları kesin bir dille reddediyor ve bunları “saçmalık” olarak tanımlıyorlar.
GHF Nedir?
İngilizce GHF kısaltmasıyla bilinen bu kuruluşun yardım dağıtım programı eleştiri oklarını üzerine çekiyor. Zira organizasyon, Amerikalı silahlı özel güvenlik tarafından korunmakta ve Birleşmiş Milletler’in bölgedeki yardımlar üzerindeki etkisini kırmayı hedeflemektedir.
GHF, Gazze’nin güney ve merkezindeki dört dağıtım noktasında yiyecek ve hijyen malzemeleri sağlamaktadır. Güvenliği Amerikalı özel şirketler sağlarken, çevrede İsrail birlikleri de devriye gezmektedir.
Filistinliler, bu yardım alanlarına girebilmek için yüz tanıma teknolojisi ve biyometrik taramalar gibi güvenlik kontrolünden geçmek zorundadır.
Birleşmiş Milletler ve Diğer Kurumların Tepkileri
Birleşmiş Milletler ve birçok yardım kurumu, GHF’nin uygulamalarının insani değerlere aykırı olduğunu ve “yardım dağıtımını silahlandırdığını” savunarak bu kuruluşla iş birliği yapmayı reddetti.
Bir BM sözcüsü, GHF operasyonlarının “gerçekten ihtiyaç duyulan yardımdan dikkati başka yönlere çevirdiğini” ifade etti. Aynı zamanda, uluslararası topluma Gazze’ye insani yardım girişini kolaylaştırmaları çağrısında bulundu.
GHF ekseninde meydana gelen bir başka önemli gelişme ise yönetici Jake Wood’un görevden ayrılması oldu. Wood, organizasyonun uyguladığı yöntemlere eleştirilerde bulundu.
Jake Wood’un İstifası
Eski bir ABD deniz piyadesi olan Wood, iki ay önce GHF’nin yönetimi için teklif aldığını belirtirken, neden istifa ettiğine dair, “İsrail’in planından duyduğu rahatsızlık” olduğunu söyledi.
Wood, yaptığı açıklamada, “Gazze’deki açlık krizi beni derinden etkiledi. İnsani yardım alanındaki bir yönetici olarak bu acıları dindirmek için elimden geleni yapmak zorundaydım.” dedi.
Vurguladı ki, güvenlik kaygılarını giderecek, aç insanlara yardım edebilecek askeri çatışmalara kapalı bir plan geliştiremediğini görünce istifa etme kararı aldı.
GHF yönetimi ise, dağıtım organizasyo… وجہ سے یکسر موقوف نہیں کیا جا سکتا، hatta bu hafta sonunda bir milyon Filistinliye yardım ulaştırmayı hedeflediklerini bildirdi.
Gazze’deki Mevcut Durum
Son dönemde, İsrail, geçici ateşkesin sona ermesiyle birlikte Gazze’ye ablukayı yeniden gündeme getirmiştir. Hamas ile çatışmalar tekrar başlamış ve insani yardım girişleri kısıtlanmıştır.
Netanyahu hükümeti, bu baskı ile hayatlarına devam eden rehine sayısını azaltmayı hedefliyor. 19 Mayıs’ta, Gazze’de “tüm bölgeleri kontrol altına alma” amacıyla bir saldırı başlatıldı ve bu plan, kuzeyi sivillerden arındırmayı ve onları zorla güneye yerleştirmeyi kapsamaktadır.
“`